Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Türkiye Milli Komitesi tarafından organize edilen, “Güçlü Bir Ulusal Ekonomi İçin Fikri Mülkiyetin Rolü Zirvesi” İstanbul’da gerçekleştirildi.

TOBB Başkanı ve Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Türkiye Milli Komitesi Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Fikri mülkiyet haklarının ihlalinin aslında hırsızlıktan hiçbir farkı yok” diyerek, “Bizden de Google’lar, Uber’ler, Apple’lar çıksın istiyorsak, markamıza, bilgimize, fikrimize, verimize sahip çıkmamız, çaldırmamamız lazım. Bu altyapıyı ortaya koyamazsak, Türkiye’yi küresel markaları olan ülke haline getiremeyiz” şeklinde konuştu.

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Fatih Kacır, ICC Genel Sekreteri John Denton ve Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’in de açılış konuşmaları yaptığı “Güçlü Bir Ulusal Ekonomi İçin Fikri Mülkiyetin Rolü” Zirvesi’nde konuşan TOBB Başkanı Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bu yıl 100’üncü yılını kutlayan ICC’nin, hem gelişen hem de gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren ve Birleşmiş Milletler’de “Gözlemci” statüsünü kazanmış, tek iş dünyası organizasyonu olduğunu anımsattı.

Bilgi’nin 21. yüzyılın petrolü olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Aynı petrolde olduğu gibi, bulacaksın, çıkaracaksın, işleyeceksin, kullanacaksın, satacaksın. Fikri mülkiyet haklarının ihlalinin aslında hırsızlıktan hiçbir farkı yok. Bizden de Google’lar, Uber’ler, Apple’lar çıksın istiyorsak, markamıza, bilgimize, fikrimize, verimize sahip çıkmamız, çaldırmamamız lazım” diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu, ICC Türkiye bünyesinde yapılan çalışmalara işaret ederek, şunları kaydetti: “TOBB ve ICC Türkiye olarak Türkiye’de fikri mülkiyet hakları bilincinin gelişmesi konusunda önemli bir mesai harcıyoruz. Fikri mülkiyet haklarının ihlalinin aslında hırsızlıktan hiçbir farkı yok. Kul hakkı nasıl haramsa, fikri mülkiyet hırsızlığının da, bunun sonucunda oluşan haksız rekabetin de vicdanen hiçbir savunulacak yönü yok. Bu bilinci tüm topluma ve özel sektöre yaymamız gerekiyor. Bu konuya büyük bir emek harcamamızın bir diğer önemli nedeni ise ekonomimizi bir üst lige çıkarma isteğimiz. Bilgi ekonomisinin gücü su götürmez bir gerçek. Bilgi ekonomisinin temelinde de yaratıcı fikirler var, onların teknolojiyle buluşarak ihraç edilebilir ürünler haline gelmesi var. Günümüz dünyasında, icat çıkarmak, yeni fikirler üretmek bu ülkeye yapabileceğiniz en büyük hizmet. Bir yandan fikir üretenleri desteklerken öte yandan da o fikirleri koruyacak politikalar üretmek zorundayız.”

“Bilgi, 21’inci yüzyılın petrolüdür”

Yapılan inovasyonu, üretilen teknolojiyi, çıkarılan markayı koruyacak altyapıyı ve düzenlemeler ortaya koyulamadığında, Türkiye’yi ileri teknoloji ihracatçısı, küresel markaları olan bir ülke haline getirmenin mümkün olmadığını bildiren Hisarcıklıoğlu, “Bizden de Google’lar, Uber’ler, Apple’lar çıksın istiyorsak, markamıza, patentimize, teknolojimize, bilgimize, verimize sahip çıkmamız, çaldırmamamız lazım. Çünkü, dijitalleşme ile telif hakları da farklı boyut kazanıyor, bunun da gerisinde kalmamak önemli. Çünkü 21.asırda, bilgi en önemli güçtür. Bilgi, 21. yüzyılın petrolüdür. Aynı petrolde olduğu gibi; bulacaksın, çıkaracaksın, işleyeceksin, kullanacaksın, satacaksın. Bakın geçen ay, dünyanın en büyük seyahat şirketi olan, 178 yıllık Thomas Cook battı. 20 küsür yıllık booking.com veya hotels.com ise faaliyetini artırarak sürdürmeye devam ediyor, çünkü bilgiye hükmediyorlar. Bu yeni dünya, işte böyle bir şey. Teknolojik değişimi dikkate almazsanız, ayakta kalamıyorsun. Eski olanda direnip, yeniye adapte olamazsanız yok oluyorsun” ifadelerini kullandı.

Teknolojik değişimi dikkate almayan ekonomilerin ayakta kalamayacağını belirten Hisarcıklıoğlu, “Eski olanda direnip, yeniye adapte olamazsanız yok oluyorsun. Bu bağlamda üniversite sanayi iş birliği çok önemli” diye konuştu.