Türkiye’nin lider e-ticaret şirketi Sahibinden.com‘un yaşadığı domain krizi yeni yılın ilk günlerinde gündeme oturdu.

Krizin hemen çözülememesi ve krizi yaşayanın milyonlarca üyesi olan bir e-ticaret platformu olması nedeniyle, süreç ile ilgili doğru ya da yanlış birçok iddia da ortaya atıldı. Şirketin alan adı süresinin dolması, alan adını ABD’li bir şirketin satın alması, marka ihlali nedeniyle siteye kısıtlama getirilmesi sonucunda siteye erişilememesi ortaya atılan iddialardan bazıları.

Dünyada domain krizini Microsoft, Google gibi dev isimler de yaşamıştı hatta siber korsanlar nedeniyle ciddi tazminatlar ödeyen dünya devi markalar da olmuştu. Nitekim sahibinden.com da bu sorunu çözdü. Ancak konu ile ilgili açıklamaların geç yapılması ve sorunun açık olarak konmaması sebebi ile bu süreç beraberinde birçok spekülatif iddianın da ortaya çıkmasına neden oldu.

Alan adının o tarihteki whois bilgileri incelendiğinde;

Sahibinden.com domaini için yenileme ödemesinin 2 Ocak 2024 tarihinde gerçekleştirildiği ama aslında yenileme tarihinin 30 Aralık 2023 tarihi olduğu görülüyor. Arada geçen sürede ise domain sağlayıcı şirket otomatik olarak site ismini askıya alıyor. Bu da sahibinden.com’un statü durumunda ‘Client Hold’ olarak görülmesini ve siteye erişimin sağlanamamasını açıklıyor. Bu durumda da alan adı ödemesinin unutulduğu yönündeki iddiaların doğruluğu ağır basıyor.

Whois’ kayıtlarında yeralan ABD adresi ise aslında alan adının Amerikalı bir şirket tarafından alındığını değil ana hizmet sağlayıcının ABD’de olduğunu gösteriyor.

Yukarıda açıkladığımız gerekçelerle alan adı kaydı “ClientHold” durumuna alındığında, alan adı hizmetleri etkileniyor ve web sitesi, e-posta hesapları ve diğer ilgili hizmetler kullanılamaz hale geliyor.

Bu statünün en yaygın sebepleri arasında ödeme sorunları, yasal sorunlar gibi maddeler de yer alıyor. Ancak bu durumda belli bir süre alan adını başkası da alamıyor veya bir başkasına transfer de edilemiyor.

Bu süreçte sahibinden.com şirket instagram hesabından; “Alan adı hizmeti sağlayan firmayla yaşadığımız teknik bir sorun nedeniyle platformumuza şu anda erişim sağlanamamaktadır. Sorunun en kısa sürede giderilmesi için ilgili firmanın çalışması devam etmekte olup konu çözüldüğünde yeniden bilgilendirme yapılacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyururuz” şeklinde bir açıklama yaptı.

Ancak yapılan bu açıklama soruna ve çözüme yönelik bir netlik içermediğinden; milyonlarca üyesi olan bir e-ticaret platformunun, üyeleri de tabii ki kişisel verilerden gizli bilgilere kadar kendilerine ait veriler konusunda endişe duydu ve krizin iyi yönetilememesi beraberinde yukarıda saydığımız birçok sorunu da beraberinde getirdi.

Bu süreçte yapılan tespitler ve tüm bu açıklamalar doğru bile olsa; burada asıl sorunun takipsizlik olduğu gerçeği ortaya çıktı. Sonuç olarak alan adının yenileme tarihi takip ediliyor olsaydı, yenilemesi atlanmayacaktı ve dolayısıyla gününde yenileme yapıldığı için hiçbirimizin haberi olmadan internet sitesi faaliyetlerine devam ediyor olacaktı. Tescilli bir markanın da takibi aynı böyledir. Marka takip ediliyorsa; aynı ya da benzerlerinin tespit edilerek iptal ettirilmesi, taklitlerinin önüne geçilmesi ya da yenileme süresi geldiğinde belki de aile yadigarı ya da büyük yatırımlar yapılan markaların faaliyetlerinin devam etmesi mümkün olmaktadır. Yani aslında alan adlarının ya da markaların takip edilmesi onların faaliyetlerinin sekteye uğramadan devam etmesi demektir.

Tüm bu açıklamalardan hareketle; markalar ve alan adları artık işletmelerin birbirini tamamlayan ve ayrılması da pek mümkün olmayan iki ana unsurudur. Her ikisinin de müsaitlik durumu, tescili, ödemeleri, yenilemeleri ve hepsinden önemlisi takibi hayati önem arzetmektedir. Bu takibin gerektiği gibi yapılmaması durumunda; milyonlarca müşterisi, alıcısı, üyesi, takipçisi olan bir işletme de olsanız sahibinden.com’un yaşadığı krizi yaşama ihtimaliniz çok yüksektir.

Av. Nilgün DİNKÇİ TAŞCI
Marka ve Patent Vekili